Polen Alerjisi Nedir?
Polenler rüzgar akımlarının etkisi ile uzun mesafelere taşınabilen ve atmosferde yer alan dış ortam alerjenleridir. Mevsimsel alerjenler olarak nitelendirilmekle birlikte havada uzun süre kalabilmeleri nedeniyle yıl boyu etkili olabilirler.
Halk arasında “çiçek tozları” olarak da bilinen polenlerin kaynağını ağaç, çayır ve otsu bitkilerin çiçekleri oluşturmaktadır. Bunlar solunum yolu ile vücudumuza girerek kişilerin klinik olarak duyarlanmasına neden olan önemli antijenlerdir. Her bitkinin tozlaşma dönemi farklı olabilmektedir. Genellikle ağaçlar için polen dönemi erken ilkbahar (Mart Nisan), çayır polenleri için Nisan Haziran ayları, ot polenleri için ise Ağustos ve Eylül aylarıdır. Havadaki polen miktarı meteorolojik şartlarla yakından ilgilidir.
Polen sayıları soğuk yağmurlu günlerde düşük, sıcak ve kuru havalarda ve özellikle günün erken saatlerinde yüksek düzeyde bulunmaktadırlar. Polenlerin vücudumuza solunan hava yoluyla alınması ile gelişen polen alerjileri alerjik rinokonjunktivit ve astım bulguları ile karşımıza çıkar. Alerjik rinitte hapşırık nöbetleri, burun akıntısı-tıkanıklığı, göz, burun, kulak ve boğazda kaşıntı, gözlerde sulanma, batma, yanma, şişme kızarıklık gibi belirtiler ortaya çıkar. Sinüzit, nazal polip, otit ve astım gelişme riski artar. Ayrıca alerjenler küçük toz partikülleri halinde bronşlara ulaşarak astıma neden olur. Hastalar bu dönemde öksürük, hırıltı, hışıltı nefes darlığı ve göğüste tıkanıklık yakınmaları ile hekime başvururlar. Bunların yanı sıra polen alerjili kişilerin %40’nda bazı taze sebze ve meyvelerin içerdiği alerjenlere karşı da duyarlılık gelişebilmektedir. Bu kişiler kaşıntı dil ve dudakta şişme boğazda sıkışma hissi tanımlarlar.
Oral alerji sendromu olarak bilinen tablo polen ve besin de bulunan alerjenler arasındaki benzerlikten kaynaklanır. Ayrıca ürtiker egzama gibi alerjik deri hastalıkları da astım ve rinite eşlik edebilir. Polen alerjilerinin tanısında hasta veya ailesinden alınan ayrıntılı öykü çok önemlidir. Tanıyı desteklemek amacıyla radyolojik testler, deri testleri, total ve spesifik serum IgE düzeyi tayinleri yapılabilir. Alerjenlerden korunma, ilaç tedavisi ve alerjen spesifik immünoterapi polen alerjilerinin tedavisindeki ana prensiplerdir.
Dr. Ayfer Tuncer konu ile ilgili bilgileri sizler ile paylaşıyor.
Bu video Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği tarafından hazırlanmıştır.