Narenciye Alerjisi
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Zeynep Şengül Emeksiz Anlatıyor
Narenciye grubu meyvelerin (limon, greyfurt, mandalina, portakal, turunç) antioksidan özellikleri ve yoğun C vitamini içerikleri nedeniyle tüketimleri sağlık açısından önemlidir. Ancak bu besin grubuna ait alerjik reaksiyonlar, nadir de olsa görülmektedir.
Yakınmalar meyve ile temas ettikten ya da yedikten sonra genellikle kısa süre içinde ortaya çıkar. Çoğunlukla ağız bölgesinde olup ağız, dudak, dil ve boğazda kaşınma hissi, karıncalanma ve hafif şişlik şeklindedir. Kabuğunun cilt ile teması sonrasında ciltte kızarıklık, kaşıntı, şişlik ile kendini gösteren Alerjik Kontakt Dermatit denilen durum gelişebilir. Çok daha nadiren Anafilaksi olarak adlandırılan, şiddetli ve acil tedavi gerektiren reaksiyonlar da görülebilir. Anafilaksi ya da alerjik şok durumunda bu meyvelerin tüketimini takiben ciltte kızarıklık, şişlik, nefes darlığı, göğüste sıkışıklık hissi, bulantı, kusma, ani kramp şeklinde karın ağrısı, kan basıncında düşme, sersemlik hissi gibi bulgular gelişir.
Narenciye grubu meyvelerin çiğ formlarının tüketilmesi sonrası ortaya çıkan alerjik yakınmalar, polen alerjisi olan kişilerde daha sık görülür. Oral Alerji Sendromu olarak adlandırılan bu durum narenciye ile polenler arasındaki kimyasal benzerlik sonucu görülür, çapraz duyarlılık ile açıklanır. Buna karşın polen alerjisi olanlar bu meyvelerin pişmiş formunu sorunsuz tükebilmektedir.
Portakal, mandalina ve limon gibi narenciyelerin kendi aralarında da çapraz duyarlılık gösterdiği yani bu meyvelerden aslında birine alerji olsa bile hastaların diğerlerine de alerjik yanıt verebildiği gösterilmiştir. Ayrıca çocuklarda narenciyeler ile fıstık, fındık, badem, ceviz ve kaju arasında da çapraz duyarlılık olduğu bildirilmiştir. Yine portakal alerjisi olanlarda, gülgiller (rosaceae) olarak adlandırılan şeftali başta olmak üzere erik, kiraz, kayısı gibi meyvelerle de ortak protein paylaşımına bağlı çapraz duyarlılık saptanmıştır. Narenciye grubu meyveler ile alerjik reaksiyon öyküsü olan hastalar gerçekten narenciye alerjisi mi yoksa çapraz duyarlılık gösteren diğer gruplara bağlı bir alerji mi diye tetkik edilmelidir.
Bununla beraber narenciyelerle gelişen her durumun alerji olmayabileceği de akılda tutulmalıdır. Asidik içeriğe bağlı olarak yoğun tüketimde bebeklerde bez bölgesi egzeması ve pişik görülebilir. Alerjik egzeması olan çocuklarda narenciyelerin yoğun tüketimi, narenciye alerjisi olmasa bile şikayetlerde artışa neden olabilir. Narenciye tüketimi sonrası gelişen sorunlarda, durumun doğru değerlendirilebilmesi için, bir alerji uzmanına danışılmasında yarar vardır.
Alerjik değerlendirme amacıyla; tanısal deri testleri yada besinin gözlem altında tüketilmesine dayanan besin yükleme testleri yapılabilir.