Kaşıntı İnsandan İnsana Geçer mi?
Hepimiz biliriz, karşımızdaki esnediği zaman hiç uykumuz olmasa da esnemeye başlarız. Hatta karşımızdakine hemen ‘Esneme, uykumu getiriyorsun’ diye sitem ederiz. Aynı şey kaşıntı da görülür. Ne zaman karşımızda bir kaşınsa ya da sesle, resimle, video ile uyarılsak hiç aklımızda yokken kaşınmaya başlarız. Önceleri bunun sadece psikolojik bir etkilenme sonucu olduğuna inanılırdı. Ancak günümüzde kaşıntının bu odyovizüel geçişi tıbben ‘yansıyan nöronlar’ hipotezi ile açıklanmaktadır. Bir böcek resmi görüldüğünde ile ya da bitlenme hikayesi anlatıldığında kaşınmaya başlamamızın nedeni yansıyan nöron aktivasyonudur. Üstelik sadece insanlarda değil pek çok memeli türünde bu özellik gösterilmiştir. Yansıyan nöron aktivasyonu her ne kadar kalıtımsal olarak edindiğimiz bir özellik ise de sosyal çevremiz ve davranış özelliklerimizden de etkilenmektedir.
Kaşıntı sık görülen bir yakınma olup toplumun %8-17’sinde görülmektedir. Kaşıntının en sık görüldüğü hastalıklar ürtiker ve halk arasında egzama olarak bilinen atopik dermatittir. Başta sedef hastalığı olmak üzere pek çok deri hastalığında kaşıntı ilk yakınma olarak karşımıza çıkar. Deri hastalıklarının yanı sıra böbrek hastalarında %10-70 oranında, karaciğer hastalarında %15-100 oranında kaşıntı görülür. Bu hasta grupları arasında yansıyan kaşıntı açısından en duyarlı grup atopik dermatitli hastalardır. Nitekim atopik dermatitli hastalarda belli vücut bölgeleri kapatılıp hastanın kaşınması engellenirse o bölgelerdeki egzama şiddetinin azaldığı gösterilmiştir.
Kaşıntının insandan insana bulaşması sadece davranışsal bir özellik olmayıp hastalıklar yoluyla da olabilir. Bu hastalıklar arasında suçiçeği, beşinci hastalık, gül hastalığı ve mantar hastalıkları sayılabilirse de en çok korkulanı halk arasında uyuz olarak bilinen skabies hastalığıdır. Özellikle yatılı okullar, bakım evleri, yurt gibi toplu yaşanan yerlerde ve sosyoekonomik durumu iyi olmayan toplumlarda ciddi salgınlara yol açan bu hastalık kişiden kişiye yakın temas ile 15-20 dakika içinde bulaşır. Geceleri artan kaşıntı tipik olarak el parmak araları, el bileğinin iç yüzü, koltuk altları, kulak arkaları, bel bölgesi, ayak bilekleri, meme uçları ve genital bölgede görülür . Son derece bulaşıcı olan ‘Kabuklu uyuz’ ya da ‘Norveç uyuzu’ olarak bilinen tipinde ise kaşıntı belirgin değildir, bu nedenle teşhis gecikebilir.