Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)‘ne göre tüm dünyada 350 milyon kişinin astımı olduğu tahmin edilmektedir ve dünyada her yıl 400 binden fazla astıma bağlı ölüm olduğu bilinmektedir.
GARD (Global Alliance Against Chronic Respiratory Diseases – Solunum Hastalıklarına Karşı Küresel Birlik) Türkiye kapsamında, T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği işbirliği ile her yıl Dünya Astım Gününde toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenlenmekte ve o yıla özgü farklı bir tema belirlenmektedir. Bu yıl ” ASTIMDA EĞİTİM GÜÇ VERİR: BİLGİ ANAHTARDIR” teması ile ilgili çeşitli branştan hekimlerimize, eczacılara, hemşirelerimize ve hastalarımıza etkinlikler düzenlenecek ve güncel astım eğitimi ile bilgileri güçlendirilecektir.
Astım nasıl bir hastalıktır ve belirtileri nelerdir?
Astım, akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır. Astım tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir.
Doğru tanı için yakınmaların değerlendirilmesinin yanı sıra solunum fonksiyon testlerinin yapılması ve geriye dönüşümlü bu hava yolu darlığının gösterilmesi önemlidir.
Astım tedavi edilebilir mi?
Astım tedavisinin amacı hastalığın yakınmalarının kontrol altına alınması ve hastanın yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirmesidir. Hastalığın ağırlığına uygun ilaç tedavilerinin verilmesi, hastanın verilen tedavileri önerilen şekilde ve doğru teknikle uygulaması, astım tetikleyicilerinden uzak durulması, diğer birlikte seyreden hastalıkların da tedavi edilmesi ile astımın belirtileri kontrol altına alınabilmektedir.
Astım tedavisi, ulusal ve uluslararası uzmanların katılımıyla hazırlanan ve her yıl yenilenen rehberdeki önerilere göre yapılmaktadır. Uluslararası ve ulusal astım rehberlerinde, son yıllardaki en önemli yenilik nefes açıcı (kurtarıcı) ilaçların astım tedavisinde artık tek başına kullanılması yerine mutlaka asıl tedavi edici ilaç olan inhaler kortizon ile birlikte alınması önerisidir. Düzenli uygulanan tedaviyle, astımlıların önemli bir kısmı iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler.
Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar. Bu ilaçları içeren cihazların (İnhalerler) önerilen şekilde doğru kullanılması tedavinin etkin yapılabilmesi için çok önemlidir.
Ağır astım grubunda ise enjeksiyon şeklinde ilaçlar bu tedavilere eklenerek kontrol sağlanır.
Astımı kontrol altında tutmak için astımlı hastalar ne yapmalıdır?
Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında; ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmaması ve bunun yanında solunum yolu enfeksiyonları, allerjenler, sigara dumanı ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak sayılabilir. Yapılan araştırmalarda hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın, solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir. Bu kontrolün sağlanmasında astım yakınmalarını arttıran faktörlerin belirlenmesi, bu faktörlerden korunmanın sağlanması ve düzenli takip altında tedavinin sürdürülmesi önem taşımaktadır.
Astımda eğitimin önemi
Pek çok astımlı hastanın astım konusunda detaylı bilgilerinin olmadığı görülmüştür. Hastanın hastalığını iyi yönetebilmesi için hastalığını tanıması hastalığın kontrolünde en önemli basamaktır. Hastalar; astım nasıl bir hastalıktır, hastalığı neler kötüleştirir ve bunlardan nasıl korunulur, hastalığın atakları olduğunda neler yapmalıdır, tedavide kullanılan ilaçlar nelerdir ve nasıl kullanılmalıdır, bu ilaçların yan etkileri nelerdir gibi pek çok alanda eğitilmelidir. Bu eğitimler sözel olabileceği gibi posterler, videolar, sosyal medya, telefon konuşmaları veya mesajlar aracılığıyla yapılabilir ve sürdürülebilir. Egitim ayrıca sadece hastanelerde değil okullarda veya topluma açık pek çok alanda yapılabilir.
Tüm sağlık çalışanlarını ve hastalarımızı bilgilerini güncellemek için eğitim faaliyetlerimize bekliyor ve doğru eğitim materyallarini web sayfalarımızdan bulabileceklerini hatırlatıyoruz.
T.C. Sağlık Bakanlığı GARD Türkiye (Kronik Havayolu Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı) ve Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği olarak, tüm sağlık çalışanlarını, kamu yetkililerini, ulusal örgütleri ve ulusal ve yerel medyayı birlikte çalışmaya davet ediyoruz.