Döküntünün Alerjik Hastalık Dışındaki Nedenleri: Zona
Bir kişinin yaşam boyu zona geçirme riski %30 gibi yüksek bir oranda olup 50 yaşından itibaren bu risk daha da artmaktadır. Zona hastalığı; gövdede önce kızarıklık sonra sulu kabarcıklarla kendini gösteren ağrılı bir deri hastalığıdır. Başlangıçta sulu kabarcıklar ön planda olmadığı için teşhisi kolay değildir, hatta döküntüye kaşıntı da eşlik edebileceğinden kontak dermatit ya da egzama gibi alerjik hastalıklar ile karışabilir. Zona da döküntüye ek olarak ateş, baş ağrısı, titreme ve mide şikayetleri görülebilir. Genellikle ilk bulgu, tek taraflı, belirli bir alanda, yanıcı batıcı ağrı, duyarlılık artışı şeklindedir. Bu bulguları takiben 1-7 gün içinde aynı bölgede kırmızı bir döküntü başlar ve yayılır. Zamanla döküntülerin içi sıvı ile dolup, takiben de iltihaplı bir görünüm alabilir. Daha sonra kuruyup dökülür ve bu süre toplam 2-3 hafta sürebilir. Çok nadiren de olsa hastalık döküntü olmadan da oluşabilmekte ve bu durumda teşhis konması oldukça zorlaşmaktadır.
Bağışıklık Sistemi Zayıflarsa
Zonaya neden olan virüs, aslında su çiceğine neden olan virüs olup bu virüs yıllarca omurilik boyunca sinir köklerinde saklı kalır ve stres, travma, depresyon gibi nedenlerle vücut bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu tekrar ortaya çıkar. Su çiçeğine karşı yeterince antikor olsa bile yaşla birlikte hücresel bağışıklık azaldığı için hastalık zona olarak kendini göstermektedir. Zonanın en sık görülen komplikasyonu; döküntü olan bölgelerde şiddetli ağrı ile karakterize postherpetik nevraljidir. Kronik yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, hareketsizlik, uykusuzluk, anksiete, konsantrasyon güçlüğü, günlük bakım ve sosyal faaliyetlerde azalma ile kendini gösterir.
Zona Aşısı
Hastalığın tedavisi olsa da ciddi komplikasyonları ve sık tekrarlaması nedeniyle aşı ile hastalıktan korunma tavsiye edilmektedir. Günümüzde suçiçeği aşısına göre virüsü yok etme gücü daha fazla olan zona aşısı geliştirilmiştir. Shingles aşısı olarak bilinen bu aşı 50 yaş üstü bireylere önerilmektedir.