Arıcılar ve Anafilaksi
Dünyanın en çok bal üreten ülkeler listesinde ülkemizi 2. sıraya taşıyan başta arılarımızı ve onlarla uğraşan arıcılarımızı başarılarından dolayı tebrik ediyoruz. Ülkemizde arıcılar birliğine bağlı yaklaşık 60.000 kişi bal üretimi ile uğraşmaktadır. Oldukça zor süreçler içeren bu uğraşıda mevsim değişimlerine göre arılar bal üretimi için uygun yerlere taşınmakta ve sürekli çalışmaktadırlar. Dolayısıyla arıcıların hayatı da kovanların yanında kırsal bölgelerde dağlarda ya da ormanlarda geçmektedir. Bu döngüde arıların saldırılarına her zaman maruz kalmaktadırlar. Arılar rahatsız edilmediklerinde sokmazlar. Ancak kovanların bakımı, ürün toplanması, nakil sırasında ya da çiftleşme döneminde saldırabilirler. Çoğu arıcıda herhangi bir reaksiyon gelişmemekle beraber arı sokmasına bağlı ANAFİLAKSİ riski daima bulunmaktadır. Şok yani anafilaksi gelişimi sonucu hayatınızı kaybedebilirsiniz. Üstelik sağlık merkezlerine uzak kırsal alanda meydana gelen arı sokmalarına karşı arıcılarımız kendilerini ne kadar güvende hissetmektedirler? Arı sokmaları sonucu ne yapacaklarını ve risklerinin ne olduğunun biliyorlar mı?
Öncelikle görüştüğümüz yetkili kişiler bu konuda çok büyük sorun yaşadıklarını söylüyorlar. Çaresizlik sonucu mesleğini bırakanların bile varmış. Arıcıların yaşadığı sorunları daha doğrusu anafilaksi geçirme oranını ve bu konudaki bilgi düzeyini belirleyen çalışmalara baktığımızda arıcıların %2.2’sinin arı sokmalarına bağlı anafilaksi geçirdiğini görüyoruz. Diğer bir hesaplama ile ülkemizde arıcılık yapan 1500 civarındaki kişinin ANAFİLAKSİ geçirdiğini söyleyebiliriz. Anafilaksi geçiren kişi sayısı doğal olarak arıcılarda yüksek. Peki hastalık ve tedavisi konusunda bilgi düzeyleri nasıl? Sonuç hiç iç açıcı değil. Arıcıların neredeyse tamamına yakınının hastalık ve ilk yardım konusundaki bilgileri yetersiz idi.
Arı sokmasına bağlı anafilaksi geliştiğinde tedavide ADRENALİN yapılacağından dolayısıyla da adrenalin oto-enjektör hakkında bilgileri yoktu. Arı sokmalarına bağlı alerjilerin yani anafilaksinin immünoterapi (aşı tedavisi) ile tedavi edilebileceğini öğrendiklerinde çok heyecanlandılar. İmmünoterapi (aşı tedavisi) hakkında da ne yazık ki haberlerinin olmadıklarını anladık. Bu şartlarda tedavi konusunda çaresiz kalan arıcılardan bazılarının mesleklerinden uzaklaşmak zorunda kaldıklarını öğrendik.
Sorunun nereden kaynaklandığını söylemeye gerek yok sanırım.
Arıcılarımızın Anafilaksi Hakkında Bilmesi Gerekenler?
Anafilaksi Nedir?
Anafilaksi alerjik bir reaksiyondur. Arı sokması sonucu kana karışan arının zehrine karşı vücudumuz anormal yanıt verir. Sokmadan sonra dakikalar içerisinde hastaların cildinde yaygın kızarıklık, kaşıntı, yüzde ve dudakta şişlik, nefes darlığı, öksürük, göğüste sıkıntı hissi, tansiyon düşüklüğü, çarpıntı, bayılma, karın ağrısı, kusma ve sonunda koma gelişimine kadar gidebilen bulgular ortaya çıkabilir. Hastanın duyarlılığına göre klinik bulgular ve bu bulguların şiddeti farklılık gösterebilir. Tedavi edilmediğinde ise ölümle sonuçlanabilir.
Anafilaksi Geçiren Arıcılar Nasıl Tedavi Edilmelidir?
Anafilaksi tedavisi hızlı bir şekilde hasta ya da yakınında bulunanlar tarafından yapılmalıdır. Acil servise gidilecek zamanınız çoğu zaman olmayabilir. Tedaviye başlamak için zamanla yarışılmalıdır. Adrenalin yaşamınızı kurtaracak bir ilaçtır. Arı sokmaları genellikle açık alanlarda yaşandığı için ilacı kendi kendinize ya da yakınınız tarafından yapılması için özel olarak tasarlanmış cihazlar bulunmaktadır (adrenalin oto-enjektör). Otomatik özelliği nedeniyle arı soktuktan sonra anafilaksi gelişeceğini anlayan hasta ya da yakınları adrenalini bacağın dış yüzüne elbisesinin bile üzerinde kas içerisine yapabilirler. Bu işlem, bu ilaç hayatınızı kurtarır. Daha sonra mutlaka 112 acil servisine de başvurulmalısınız.
Arı Sokmasına Bağlı Anafilaksiden Kurtulabilir miyim?
Evet. Arı sokmasıyla anafilaksi geçiren hastalar için immünoterapi (aşı tedavisi) bir şanstır. Bu şans mutlaka kullanılmalıdır.
Hastalar mutlaka deneyim sahibi alerji ve immünoloji uzmanı tarafından değerlendirilmeli ve gerekiyorsa aşı tedavisi başlanmalıdır.