SARS-CoV-2 ANTİKOR TESTLERİ
Covid-19 pandemisi sırasında bağışıklık sistemimizin bu hastalıkla savaşması için gerekli antikorlara sahip olup olmadığını hepimiz çok merak ettik.
Antikorlar, hastalığı geçirince ortaya çıkan ve tekrar aynı etken ile karşılaştığımızda bizi hastalanmaktan koruyan proteinler olarak tanımlanabilir. Aşı olduğumuzda yani hastalık yapan mikrobun bir parçası ya da zayıflatılmış hali vücudumuza verildiğinde aynı şekilde antikor yapılmakta ve bizi hastalanmaktan korumaktadır. Antikor düzeyine bakarak hastalığı geçirmiş miyiz? Ya da koruyucu antikor düzeyine sahip miyiz? Bu durumu öğrenmek mümkün olabilmektedir. Antikor düzeyini tayin eden testyöntemleri arasında serolojik testler bulunmaktadır. Serolojik testler, bulaşıcı hastalıkların izlenmesinde ve kişinin bağışıklığının saptanmasında çok önemlidir.
Covid-19 pandemisiyle mücadeleye yardımcı olmak için rekor sürede çeşitli serolojik testler piyasaya sürülmüştür. Sadece bireysel önlemler için değil, kontrol stratejilerinin etkinliğini değerlendirmek ve okulların, kültürel tesislerin ve işletmelerin yeniden açılmasına ilişkin karar vermeyi kolaylaştırmak için serolojik COVID-19 testleri önerilmektedir. Ayrıca uluslararası seyahatlere izin verilmesi ve çalışanların işe dönüşü için de bir temel oluşturabilir.
Pandeminin başından beri serolojik testler ile ilgili çok sayıda çalışma yürütülmüştür. Serolojik test sonuçlarının anlamlı bir şekilde uygulanması ve yorumlanması sonucunda alttaki hedeflere ulaşmak istenmiştir;
- COVID-19 geçirmiş hastaları doğru bir şekilde tanımlamak
- Hastalığı geçirme veya aşılama ile elde edilen nötralizan antikor düzeyini saptayarak koruyucu bağışıklığı doğru bir şekilde tahmin etmek
Ancak antikor düzeylerinin sadece humoral bağışıklık ile ilgili fikir vermesi, hücresel bağışıklığı yansıtamaması nedeniyle bu hedeflere ulaşmakta güçlük çekilmektedir. İsviçre’de yapılan bir araştırmada* 2573 sağlık çalışanı ve daha önce COVID-19 geçiren 1085 hastaya farklı serolojik testler uygulanmıştır. Testlerin iddia edilenden daha düşük hassasiyetle nötralizan antikor düzeyini belirlediği gösterilmiştir.
Serolojik testlerdeki tüm gelişmelere rağmen bu testler henüz COVID-19 geçirme sonrası bağışıklık ile aşılama sonrası bağışıklık arasında ayrım yapamamaktadır. Üstelik hangi seviyeden sonra antikorların koruyucu olduğu yani eşik değerleri henüz belirlenememiştir.
*Horn MP, Jonsdottir HR, Brigger D, et al. Serological testing for SARS-CoV-2 antibodies in clinical practice: A comparative diagnostic accuracy study. Allergy. 2022; 77: 2090 – 2103.